Utku Cevre

Evde Yoklar

Tuna Kiremitçi'nin ilk romanı Git Kendini Çok Sevdirmeden'i herhalde 2007-2008 yıllarında bitirmiş olmam lazım. Yüksek lisans yapıyordum. O ara sürekli okuyordum. Tutunamayanlar gibi bir kitap daha bulamamıştım. Arıyordum. MSN'imde şiir mısraları paylaşmayı oldum olası severdim. Bir 2 Temmuz günü Metin Altıok'la tanıştım. Günlerden Öyle Bir Gün şiirini şöyle bitiriyordu:

"Uzandım usulca cigarama;

Yavan ömrüme katık.

Ben o gün öldüm gülüm,

Bir daha ölmem artık."

koyevi

Şiir kitabı alan kaç kişi kalmıştık bilemiyordum. Bir Acıya Kiracı'yı açıp açıp okurdum. Evde Yoklar şiiri tekrar tekrar okuturdu kendini. "Ne zaman bir dosta gitsem, evde yoklar" mısrasını yinelemişti Altıok. Herkesin her an tetikte olmadığı, her şeyi her zaman ve hemen elde etmeye alışık olmadığı zamanlardı. Çat kapı bir tanıdığına giderdin. Zili çalardın, diyelim kapı duvar; komşu açardı. "Evde yoklar," derdi gerçekten. Bir tanıdığın evde olmama ihtimali göze alınırdı, hiç yoktan komşu bile buyur ederdi belki. Beklerdin. Tanıdığın hiç kimsenin hiçbir zaman evde olmaması ise Gencebay'ın "ya evde yoksan"ından da başka bir şeydi, çocuksu bir korkuydu. Oysa büyümek, yine Altıok'un dediği gibi, cebinde yazılmamış bir mektupla çaldığın kapıyı kendin açmaktı. O kapı bir defa açılınca, bu defa dostların da gelip girmek isterdi. Olmaz mı ya?

Tuna Kiremitçi'nin romancılıktan önce müzisyenlik yaptığını da işte o zamanlarda öğrenmiştim. Kumdan Kaleler grubunun solistiydi. 1996 tarihli Denize Doğru albümü çok güzeldi. En güzel şarkısı da Metin Altıok'un şiirinden besteledikleri Evde Yoklar. Büyümek gibi bir şarkıydı. Dinledim, sonra kendimi de dinledim. Selamlaştık ilk defa.

Sevgiyle kalın.

#deneme #yaşam_tarzı