İyi Şarkı İyi Şiir
Her işte iç motivasyona ihtiyaç var, belki en çok müzikte. Bir örnek vereyim. 1989'da İsviçre'de düzenlenen (bir önceki yıl Celine Dion'la kazanmışlardı) Eurovision şarkı yarışmasına Grup Pan'ın Bana Bana şarkısıyla katıldığımızda, büyük kızı Hazal'ın da yer aldığı grubun kurulmasına önayak olan, şarkıyı da besteleyen Timur Selçuk, yarışma esnasında orkestraya da şeflik yapmıştı. Şarkının müzikalitesi güzeldi, tabii o yıllarda politik anlamda yarışmada hiç şansımız olmadığını söylemek lazım. Zaten birincilik de aynı yıl dağılmaya başlayan Yugoslavya'ya bir veda hediyesi olarak verilmişti. İlginç olan nokta şu, Timur Hoca içindeki coşkuyla zaten temposu yüksek olan şarkıyı orkestraya o kadar hızlı çaldırıyor ki, şarkı olması gerekenden 52 saniye daha kısa sürede bitiyor. Olur ya konser kayıtlarına bir yerden rastlarsanız Selçuk'un beyaz smokininin içinde inanılmaz bir enerjiyle, yani kelimenin tam anlamıyla hoplayıp zıplayarak orkestrayı yönettiğini görürsünüz.
Münir Nurettin'in oğlu olmak herhalde kolay bir sınav olmasa gerek. Yani aşmanız gereken çıta çok yüksek. Ünlü sporcuların, müzisyenlerin çocukları genellikle ebeveynlerinin gölgesinde kalırlar biliyorsunuz. O yüzden ya mesleği bırakırlar ya da kendilerine sunulan sportif/sanatsal mirası ellerinin tersiyle iterek sıfırdan varlık göstermeye çalışırlar. Bence Timur Selçuk'u özel kılan, babasının kuşaklar boyu bilinecek olan klasiklerini bağrına basıp yalnızca tatlı tatlı modernize ederek (Bu mirası ne kadar önemsediğini, vaktiyle gecenin bir yarısı uykusundan uyanıp A Takımı'na canlı bağlanarak, Dönülmez Akşamın Ufkundayız'ı sormadan kasetine dahil eden Gökhan Tepe'yi unutulmaz bir orijinallikle haşlamasından hatırlayabiliriz. Böyle şoke edici anlar hep Savaş Ay'la A Takımı'na kısmet olurdu), bir yandan kendi efsanesini de yaratma başarısı. Ekolü almış usta. Münir Nurettin Selçuk gibi o da doğru şiiri doğru müzikle buluştururdu. Kendisi de, bestelenecek şiir seçimi konusunda babasını örnek aldığını BBC'ye verdiği röportajda söylemiştir. Ümit Yaşar Oğuzcan'ın Bugün Yarın Daima'sı mesela:
"Yeter beklediğim bir sabah ansızın çık karşıma
Benim ol bu gün yarın ve daima"
Yahut Faruk Nafiz Çamlıbel'in Sen Nerdesin'i (Yürek öyle bir şey ki, insana 10. Yıl Marşı'nı da yazdırır, bu romantik şiiri de):
"Yuvamı çiçekledim, sen bir meleksin diye,
Yollarını bekledim görüneceksin diye."
Hangisini paylaşsam diğerlerine ayıp olacak. Siz en iyisi 2000 tarihli Seçkiler albümünü dinleyin (aşağıda var). Beyaz Güvercin, İspanyol Meyhanesi, Ekonomi Tıkırında, Ayrılanlar İçin... Herhangi birini dinleyin, sonra bir hafta dilinize takılsın, çok defa da siz söyleyin.
Sevgiyle kalın.